DoÄŸal Ebeveynlik 2

ÇocuÄŸa kazandırılacak irade sahibi olma edinimi çocuÄŸun yaÅŸamda kendi tanımlarıyla varolması adına büyük Ã¶nem taşımaktadır.
ÇocuÄŸun el kol göz koordinasyonunun geliÅŸmesine çabalıyor, mikroplara karşı bağışıklık sisteminin geliÅŸmesini nasıl istiyorsak karşılaÅŸtığı olaylar karşısında davranış ÅŸekilleri geliÅŸtirmesine, bizim gölgemizden kurtulup kendi olabilmesine de olanak tanımalıyız. Ne kadar yanında olabiliriz ki yavruların. Onun için ancak dizi kanayarak öğrenebilecek yüreÄŸini korumayı. Bizde çocuklarımız henüz dizlerimizin dibindeyken yaÅŸamayı öğrenme fırsatı verelim onlara.

Bakın ne diyor Adem Güneş:

Siz çocuÄŸun iradesi olursanız, çocuÄŸun hayatından gittiÄŸinizde çocuk yaÅŸamın geri kalan kısmını kaliteli, onurlu, kiÅŸilikli ÅŸekilde devam edebilme riskini yaÅŸayacaktır. Bu konuda şöyle de bir farkındalıktan bahsetti: "ÇocuÄŸunu kendine bağımlı yapmaya çalışan ebeveynlerde çocuÄŸunun kendine bağımlı olmasına bağımlılık, bundan haz alma, kendini bu ÅŸekilde deÄŸerli hissetme duygusu vardır".

Siz hiç böyle düşünmüş müydünüz? Ben kızımı memeden kestiÄŸimde benden daha uzak, daha bağımsız, daha ayrı olmaya baÅŸladığını gördüğümdeki burukluÄŸumu hatırladım. Hiç farketmeden onun bana bağımlı olmasına bağımlı oluvermiÅŸim meÄŸerse.

Aslında bu konuda endiÅŸe etmemize gerek yok. Çocuklar doÄŸal olarak baÄŸlıdır zaten ebeveynlerine. Dünyanın bir ucuna bile gitse anne bababsı olarak sizi özleyecek, isteyecek, sorulduÄŸunda sizin adınızı söyleyecek. Ekstra bir çabaya gerek yok. Fakat biz bizden kopacak kaygısıyla çocuÄŸu daha çok bağımlı hale getiriyoruz. Ã‡ocuk zaten anne babaya baÄŸlı önemli olan bu durumu kendimizde bağımlılığa çevirmemektir.

ÇocuÄŸun kendi iradesini kendisi kullanabilmesine, kendisi olabilmesine izin verilmelidir. Ã‡Ã¼nkü kendisi olabildiÄŸi kadar mizacının özellikerini ortaya çıkarabilir. Bunu ortaya çıkarabilmek için de iradesini büyüklerine teslim etmemiÅŸ olması lazım. diyor ve yine oÄŸluyla ilgili bir anısını örnekliyor
.
(Adem GüneÅŸ'in bir anısı) Parkta oynarken oÄŸlum düştü. Tehlikeli bir durum olmadığını anlayınca o anı ben bir fırsat olarak gördüm. Çünkü böyle bir anı her zaman yakalamak mümkün olmuyor. Kalkması için kendi gücünü, kendi dinamiklerini kullanması lazım dedim. Sonra oÄŸlumun düştüğünü ve (onun bakış açısıyla) benim ilgilenmediÄŸimi gören bir bayan oÄŸlumu yerden kaldırdı, üstünü başını çırptı ve bunlarda anne baba olacak der gibi bana baktı. Fakat o anda çocuÄŸun iradesini kullanma gücünü elinden aldığının farkında bile deÄŸildi. O kalkış oÄŸlumun zaferi olacaktı ama bayan tarafından onun bu zafer Ã§alınmış oldu. Ã‡ocuÄŸun iradesini kullanamamasına Ã§ok sevmek, ilgisizlik yada ÅŸiddet gibi davranış ÅŸekilleri etken oluyor. Ã‡ocuk iradesini kullanabilmesi içn özgür olabilmesi ben bu davranışı sergilediÄŸimde zarar göreceÄŸim endiÅŸesi taşımaması lazım.

Ahh ÅŸu mahalle baskısı. Malesef çoÄŸu zaman sana kalmıyor ki o çocuk sevgili Adem GüneÅŸ. Sen bıraksan konu komÅŸu bırakır mı, sokaktaki amca höyt deyivermez mi, öğretmeni neyi neden yaptığını sorgulamadan eksisiydi cezasıydı ne silah varsa elinde kullanmaz mı? Yeri geliyor kocaman bireyken düşünceni bile ifade edemediÄŸin yerler ve kiÅŸiler oluyor hayatta.  

Ve çocuğa yaklaşımdaki dengeye geliyor konu:

ÇocuÄŸun kiÅŸiliÄŸi oturabilmesi için ebeveynle kurduÄŸu iliÅŸki dengeli olmak zorunda. Ebeveynler çok farkında olmayabilirler fakat çocuÄŸun minikliÄŸi, tatlılığı, sevimliliÄŸi onun istemediÄŸi ÅŸekilde bizim ona muamele etmemize sebep olabiliyor. Mesela bir dede düşünün. Torununu seviyor ve onu öpmek için yatırıyor, çocuÄŸun Ã¼stüne çıkıyor, kollarını bacaklarını tutuyor, elini, yüzünü, pipisini, poposunu öpüyor. Ã‡ocuk o anda çıprınıyor hoÅŸuna gitmiyor bu tavır. Fakat yetiÅŸkin o anda kendi merkezli olarak düşündüğünden dolayı çocuÄŸun hislerine Ã§ok odaklanamıyor.

Bir örnek daha; Ã§ocuÄŸu alıp yukarı doÄŸru atar kimi yetiÅŸkinler. Kendince bunu bir keyiflenme aracı olarak görür. Fakat atışın kuvvetiyle Ã§ocuk irkilir. Aslında onun için iyi bir tecrübe olmaz bu durum. Ä°ÅŸte bu ÅŸekildeki davranışlarla çocukla iliÅŸkide denge tutturulamaz. Bakış açımız Ã§ocuktan yetiÅŸkine doÄŸru olmalı yada çocuÄŸun gözünden yaÅŸama baktığımız zaman denge tutturulur.

Anladığım ÅŸu ki çocuklar da bir birey. Ve onlar da saygı, ilgi, sevgi ve deÄŸer bekliyor biz ebeveynlerden. Hani deriz ya biz "daha küçük" diye. Ã‡ocuklar yaÅŸları gereÄŸi her davranış ÅŸeklimizi yorumlayamayabilir. Fakat gözardı ettiÄŸim bir durum var ki cümlellere dökemeseler, dilleriyle ifade edemeseler bile içleri bilir neyin ne olduÄŸunu ve kafasında bizim resmimiz hayata bakış resimleri ÅŸekillenmeye baÅŸlar zamanla. Sadece onlarla kendi kelime hazneleri, algı düzeyleri doÄŸrultusunda anlayabilecekleri dilde ve samimi iletiÅŸime girersek iki taraf için de daha saÄŸlıklı iliÅŸkiler kurabiliriz. 

"Anne baba olmak yol açmaktır yol olmak deÄŸil." sloganıyla satırlarımı sonlandırıyorum.

Benim yazılı olarak aktarmaya çalıştığım bu programın videosunu http://www.dogancuceloglu.net/tvprogrami/188-adem-gunes den yani asıl kaynağından ve iÅŸin  gerçek uzmanlarından izleyebilirsiniz.


 

Etiket :  Adem GüneÅŸ , doÄŸal ebeveynlik , hayatı öğretme , rehber olma , Ã§ocuÄŸa yaklaşım , Ã§ocuk iradesi , sahiplenme 

0 yorum

Yorum Ekle

Yorumunuz

  1.